Gözleriyle gülenler, bedenleriyle gülenler, içinden gülenler, gülmesini tutanlar, kahkahasını tutamayanlar, gülerken gizlenenler (aslında kendilerinden gizlenenler), gülmesini bastıranlar.....
Oysa gülmek zıplayan ve o kendini içinde bulduğu eşsiz fırsatın koynunda taklalar atan duygularımızın oluşturduğu çocuk ruhumuzdur hem, hem de

Gülerken hiçbirşeyimi kısıtlamamayı, ne kahkahamın volümünü, ne vücudumun aldığı şekli, ne etrafı "rahatsız" etmeyi (küçüklüğümden bana dikte edilen itidalini korumak ezberine inat) umursamadan, canımın istediği gibi gülmeyi başarabildiğim zaman hissettiğim özgürlük duygusu eşsizdi.... Kendini sevmenin ve bunu göstermenin en kolay ifadesidir gülmek ve onun verdiği özgürlük....
Güleni de sarar ipek dokunuşlarla, etrafı da sarar kadife temaslarla... gülmek saridir..... Birbirimize "gülmek" geçirelim...... birlikte yapıldığında ritmi artan bu dans, sürdükçe dinlendiren, devam ettikçe yenilerini doğuran bir yapıda ve ben bu dansa baylıyorum.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder